Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
Anasayfapeygamber efendimizin çocukluğu  2. <a href=GaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
Kimler hatta?
Toplam 7 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 7 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 18 kişi C.tesi Mayıs 12, 2012 3:30 pm tarihinde online oldu.
En son konular
» Beldemizden 2 Vefat Haberi
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Icon_minitimeSalı Ağus. 12, 2008 1:34 am tarafından admin

» peygamber efndimizin vefatı 2.
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:12 am tarafından sari_seytan

» peygamber efndimizin vafatı
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:12 am tarafından sari_seytan

» veda haccı
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:11 am tarafından sari_seytan

» peygamber efendimizin evlenmesi
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:09 am tarafından sari_seytan

» peygamber efendimizin gençliği
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:09 am tarafından sari_seytan

» peygamber efendimizin çocukluğu 2.
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:08 am tarafından sari_seytan

» peygamber efendimizin çocukluğu 1.
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:07 am tarafından sari_seytan

» İsimleri ve künyeleri
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:06 am tarafından sari_seytan

» mübarek soyu
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:06 am tarafından sari_seytan

REKLAMLAR
ALLAH(c.c.) İSİMLERİ
En iyi yollayıcılar
sari_seytan
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Vote_lcappeygamber efendimizin çocukluğu  2. Voting_barpeygamber efendimizin çocukluğu  2. Vote_rcap 
admin
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Vote_lcappeygamber efendimizin çocukluğu  2. Voting_barpeygamber efendimizin çocukluğu  2. Vote_rcap 
alidogan
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Vote_lcappeygamber efendimizin çocukluğu  2. Voting_barpeygamber efendimizin çocukluğu  2. Vote_rcap 
tacettinkurt
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Vote_lcappeygamber efendimizin çocukluğu  2. Voting_barpeygamber efendimizin çocukluğu  2. Vote_rcap 
mehmet-1905
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Vote_lcappeygamber efendimizin çocukluğu  2. Voting_barpeygamber efendimizin çocukluğu  2. Vote_rcap 
<büşra>
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Vote_lcappeygamber efendimizin çocukluğu  2. Voting_barpeygamber efendimizin çocukluğu  2. Vote_rcap 
gurbet>kusu29
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Vote_lcappeygamber efendimizin çocukluğu  2. Voting_barpeygamber efendimizin çocukluğu  2. Vote_rcap 
dj yalnız-29
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Vote_lcappeygamber efendimizin çocukluğu  2. Voting_barpeygamber efendimizin çocukluğu  2. Vote_rcap 
Galeri
peygamber efendimizin çocukluğu  2. Empty

 

 peygamber efendimizin çocukluğu 2.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
sari_seytan




Erkek
Mesaj Sayısı : 111
Yaş : 28
nerden : istanbul
AD : abdullah
SOYAD : doğan
www.salyazili.tr.gg HİÇ GİRDİNİZMİ : evet
Kayıt tarihi : 04/07/08

peygamber efendimizin çocukluğu  2. Empty
MesajKonu: peygamber efendimizin çocukluğu 2.   peygamber efendimizin çocukluğu  2. Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:08 am

Abdülmuttalib, bir gün Kâbe�nin yanında otururken, Necranlı bir râhip yanına gelip onunla konuşmaya başladı. Bir ara; �Biz İsmâiloğullarından en son gelecek olan peygamberin sıfatlarını kitaplarda buldu. Burası (Mekke) O�nun doğum yeridir. Sıfatları şöyle, şöyledir!� diyerek birer birer saymağa başladığı sırada, Peygamberimiz yanlarına geldi. Necranlı râhip, O�nu dikkatle seyretmeye başladı, sonra da yaklaşıp gözlerine, sırtına, ayaklarına baktı ve heyecanla; �İşte, O budur. Bu çocuk senin neslinden midir?� dedi. Abdülmuttalib; �Oğlumdur!� deyince, Necranlı râhip; �Kitaplarda okuduğumuza göre O�nun babasının sağ olmaması lazım!� dedi. Abdülmuttalib; �O, oğlumun oğludur. Babası daha O doğmadan, annesi hâmile iken ölmüştü� deyince, râhip; �Şimdi doğru söyledin.� dedi. Bunun üzerine Abdülmuttalib oğullarına; �Kardeşinizin oğlu hakkında söylenileni işitin de, O�nu iyi koruyun!� dedi.

Abdülmuttalib vefâtı yaklaşınca oğullarını toplayıp Sevgili Peygamberimize; �Yavrum, bu amcalarından hangisinin yanında kalmak istersin� diye sordu, Resûl-i ekrem efendimiz koşup amcası Ebû Tâlib�in kucağına oturdu. Onun yanında kalmak istediğini söyledi. Abdülmuttalib de O�nu oğlu Ebû Talib�e bıraktı ve O�na iyi bakmasını önemle vasiyet etti. Bundan sonra da vefât etti.

Peygamberimiz sekiz yaşından sonra amcası Ebû Tâlib�in yanında kalmaya başladı ve onun himâyesinde büyüdü. O zaman Mekke�de Ebû Tâlib de babası Abdülmuttalib gibi Kureyş�in ileri gelenlerinden, sevilen, saygı gösterilen ve sözü dinlenilen bir zât idi. O da Peygamberimize büyük bir sevgi ve şefkat gösterdi. O�nu kendi çocuklarından çok sever, yanına almadan uyuyamaz, bir yere gitmez ve; �Sen çok hayırlısın, çok mübâreksin!� derdi. O elini uzatmadan yemeğe başlamaz, önce O�nun başlamasını isterdi. Bâzan da ona ayrı sofra kurdururdu. Sabahları uyandığında yüzünden nur saçıldığını, saçlarının taranmış olduğunu görürlerdi. Ebû Tâlib�in fazla malı yoktu ve âilesi de kalabalıktı. Muhammed aleyhisselâmı himâyesine aldıktan sonra bolluğa ve berekete kavuştu. Mekke�de vukû bulan kuraklık sebebiyle halk sıkıntıya düştüklerinde Ebû Tâlib O�nu Kâbe�nin yanına götürüp duâ etti. O�nun bereketiyle bol yağmur yağdı. Kuraklıktan ve kıtlıktan kurtuldular.

Ebû Tâlib bir defâsında Şam�a ticâret için giderken Muhammed aleyhisselâmı da dokuz veya on iki yaşında bulunduğu sırada yanında götürdü. Ticâret kervanı uzun bir yolculuktan sonra Busra�da Hıristiyanlara mahsus bir manastırın yakınında konakladı. Bu manastırda Bahîra adında bir râhip vardı. Önceden Yahûdî âlimlerindenken sonradan Hıristiyan olan bu bilgili râhibin yanında elden ele geçerek saklanan bir kitap bulunmakta ve birçok şey ondan sorulmakta idi. Kureyş kervanı daha önceki yıllarda buradan defâlarca gelip geçmesine rağmen hiç ilgilenmeyen ve her sabah manastırın damına çıkıp kâfilelerin geldiği yöne bakarak merakla bir şey bekleyen râhib Bahîra�ya bu defa bir hâl olmuş ve heycanla irkilip yerinden fırlamıştı. Çünkü o, Kureyş kervanı uzaktan göründüğü sırada kervanın üstünde beyaz bir bulutun da onlarla birlikte akıp geldiği ve onların yanına oturduğu ağacın üstünde durduğunu görmüştü. Bu bulut Muhammed aleyhisselâmı gölgelemekte idi. Kervan konunca Muhammed aleyhisselâmın altına oturduğu ağacın dallarının üzerine doğru eğildiğini görerek iyice heyecanlanan râhip, hemen bir sofra hazırlatıp, acele ile bir de dâvetçi göndererek Kureyş kervanında bulunanların hepsini yemeğe dâvet etti. Kervanda bulunanlar Muhammed aleyhisselâmı mallarının yanında gözcü olarak bırakıp râhip Bahîra�nın yanına gittiler. Ona defâlarca buradan gelip geçtikleri hâlde şimdiye kadar kendilerini dâvet etmeyip de bugün dâvet etmesinin sebebini sorarlarken, Bahîra gelenlere dikkatle bakıp; �Ey Kureyş topluluğu, içinizden yemeğe gelmeyen var mı?� diye sordu. �Evet, bir kişi var.� dediler. Râhip Bahîra ısrarla, O�nun da çağrılmasını isteyince gidip çağırdılar. Gelir gelmez dikkatle O�na bakmaya, incelemeye başlayan Bahîra, yemekten sonra hallerine, işlerine dâir birçok soru sordu. Muhammed aleyhisselâm da cevap verdi. Bahîra gördüğü alâmetlerin ve aldığı cevapların hepsinin, âhir zamanda gelecek peygamberin sıfatları hakkında bildiklerine tam uyduğunu gördü. Sonra sırtını açıp nübüvvet mührüne baktı ve Ebû Tâlib�e; �Bu çocuk senin neslinden midir?� dedi. Ebû Tâlib; �Oğlum� deyince Bahîra; �Kitaplarda bu çocuğun babasının sağ olmayacağı yazılı, O senin oğlun değildir.� dedi. Bu sefer Ebû Tâlib; �O benim kardeşimin oğludur.� dedi. �Babası ne oldu?� deyince de, O�nun doğumuna yakın öldüğü cevâbını alan Bahîra; �Doğru söyledin, annesi ne oldu?� dedi. Ebû Tâlib; �O da öldü.� deyince yine; �Doğru söyledin.� dedi. Sonra da ısrarla şöyle dedi: �Kardeşinin oğlunu hemen memleketine geri götür. O�nu, hasetçi Yahûdîlerden koru! Vallahi Yahûdîler bu çocuğu görüp, benim fark ettiklerimi fark ederlerse, O�na bir zarar vermeye kalkışırlar. Çünkü kardeşinin oğlunda büyük bir hâl ve şan vardır. Bu, peygamberlerin sonuncusu olacaktır. Getireceği din bütün yeryüzüne yayılsa gerektir. Sakın bu çocuğu Şam�a götürme, mübârek bedenine bir zarar verirler. Bunun hakkında çok ahd ve misak olmuştur.�

Ebû Tâlib �Mîsak nedir?� diye sorunca, Bahîra; �Allahü teâlâ bütün peygamberlerden ve en son da Îsâ aleyhisselâmdan ümmetlerine âhir zaman peygamberinin geleceğini bildirmeleri üzerine söz almıştır.� dedi. Ebû Tâlib, Bahîra�nın bu sözleri üzerine Şam�a gitmekten vazgeçti ve mallarını Busra�da ucuz fiyata satıp Mekke�ye döndü. Ebû Tâlib, Bahîra�dan işittikleri şeylerden sonra, Muhammed aleyhisselâmı daha da çok sevip ömrü boyunca O�nu korudu ve her işinde O�na yardımcı oldu. Her hâliyle fazîletler ve güzellikler sâhibi müstesnâ bir insan olarak büyüyen Muhammed aleyhisselâm, on yedi yaşına ulaştığı sırada Yemen�e ticâret için giden amcası Zübeyr, ticâretinin bereketli olması için O�nu da yanında götürdü. Bu seferde de nice hârikulade (olağanüstü) halleri görüldü. Mekke�ye döndüklerinde O�nun bu halleri anlatıldı ve Kureyş kabîlesi arasında; �Bunun şânı pek yüce olacak� diye söylenmeye başlandı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
peygamber efendimizin çocukluğu 2.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: İSLAM KONULARI :: DİNİ BİLGİLER-
Buraya geçin: