Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaPEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT <a href=GaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
Kimler hatta?
Toplam 3 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 3 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 18 kişi C.tesi Mayıs 12, 2012 3:30 pm tarihinde online oldu.
En son konular
» Beldemizden 2 Vefat Haberi
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Icon_minitimeSalı Ağus. 12, 2008 1:34 am tarafından admin

» peygamber efndimizin vefatı 2.
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:12 am tarafından sari_seytan

» peygamber efndimizin vafatı
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:12 am tarafından sari_seytan

» veda haccı
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:11 am tarafından sari_seytan

» peygamber efendimizin evlenmesi
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:09 am tarafından sari_seytan

» peygamber efendimizin gençliği
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:09 am tarafından sari_seytan

» peygamber efendimizin çocukluğu 2.
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:08 am tarafından sari_seytan

» peygamber efendimizin çocukluğu 1.
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:07 am tarafından sari_seytan

» İsimleri ve künyeleri
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:06 am tarafından sari_seytan

» mübarek soyu
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 10:06 am tarafından sari_seytan

REKLAMLAR
ALLAH(c.c.) İSİMLERİ
En iyi yollayıcılar
sari_seytan
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Vote_lcapPEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Voting_barPEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Vote_rcap 
admin
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Vote_lcapPEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Voting_barPEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Vote_rcap 
alidogan
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Vote_lcapPEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Voting_barPEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Vote_rcap 
tacettinkurt
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Vote_lcapPEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Voting_barPEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Vote_rcap 
mehmet-1905
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Vote_lcapPEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Voting_barPEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Vote_rcap 
<büşra>
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Vote_lcapPEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Voting_barPEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Vote_rcap 
gurbet>kusu29
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Vote_lcapPEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Voting_barPEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Vote_rcap 
dj yalnız-29
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Vote_lcapPEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Voting_barPEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Vote_rcap 
Galeri
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Empty

 

 PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
admin

admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 86
nerden : istanbul
iş/hobiler : dj+web tasarim+site açmak
AD : Enes
SOYAD : KILIÇ
www.salyazili.tr.gg HİÇ GİRDİNİZMİ : evet
Kayıt tarihi : 29/05/08

PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Empty
MesajKonu: PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT   PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Icon_minitimeÇarş. Haz. 04, 2008 3:12 am

PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT Ust
Peygamber Efendimizin
Dünyaya Gelişi ve Çocukluğu


Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri


Yeryüzünü mânevî bir karanlık kaplamıştı.

Mevcudat, beşerin zulüm ve vahşetinden âdetâ mâteme bürünmüştü. Gözyaşı döken
gözler değil, ruh ve kalblerdi. Kalb ve ruhların keder, elem ve gözyaşına âlem
de iştirak etmiş, sanki umumi yas ilân edilmişti.

Yeryüzü saâdetin, sevincin, huzurun kaynağı olan "Tevhid" inancından mahrumdu.
Küfür ve şirk fırtınası ruh ve kalbleri kasıp kavurmuştu. Gönüllerde tek mâbud
yerine, birçok batıl ilâhlar yer almıştı. Hakiki sahibini arayan ruhların
feryadı ortalığı çınlatıyordu.

İnsanlar birbirini yiyen canavarlar misali vahşileşmiş; küfür şirk, cehâlet ve
zulüm bataklığında boğulmaya yüz tutmuşlardı. Zalimin zulüm kamçısı altında
mazlum inim inim inler hale gelmişti.

Âlem mahzun, varlıklar mahzun, gönüller mahzun ve sîmalar mahzundu. Akıl, ruh ve
kalbleri mânevî kıskacı altına alıp olanca kuvvetiyle sıkan bu küfür ve şirke,
bu dalâlet ve cehalete, bu hüzün ve sıkıntıya beşerin daha fazla katlanmasına
Allah�ın sonsuz merhameti elbette müsaade edemezdi. Bütün bunlara son verecek
zâtı şefkat ve merhametinin bir eseri olarak elbette gönderecekti.

İşte, o zât geliyordu. Dünyanın mânevi şeklini beraberinde getirdiği nur ile
değiştirecek eşsiz insan, Allah�ın son peygamberi geliyordu. Cin ve inse ebedî
saâdetin yolunu gösterecek Hazret-i Muhammed (a.s.m.) geliyordu.

Kâinat, hürmet ve haşyet içinde efendisini beklemekte idi. Her varlık, kendisine
mahsus diliyle, hâl ve hareketiyle bu emsâlsiz insana hoşâmedîde bulunmak üzere
sevinç içinde hazır durumda idi.

Tarih Milâdî 571, Nisan ayının yirmisi; Fil Vak�asından elli veya elli beş gece
sonra. Kamerî aylardan Rebiülevvel ayının on ikinci gecesi.

Mekke�de mütevâzî bir ev, günlerden Pazartesi... Vakit, vakitlerin sultanı,
seher vakti. Bu mütevâzî evde ve bu eşsiz vakitte muazzam ve eşsiz bir hâdise
vuku buldu: Kâinatın Efendisi Hazret-i Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem
dünyaya gözlerini açtı.

Bu göz açışla birlikte âlem, sanki birden elem ve mâtemini unutarak sürura gark
oldu. Karanlıklar anında nurla yırtılıverdi. Kâinat sevinç ve heyecan içinde
âdetâ,

"Doğdu ol saatte, ol Sultan-ı Dîn

Nûra gark oldu semâvât ü zemîn"

diye haykırdı.

Annesinin dilinden

Yeryüzünde hiçbir anneye nasip olmayan eşsiz şerefe mazhar kılınan aziz anne,
Hz. Âmine, o mes�ud ânı şöyle anlatır:

"Hamileliğimin altıncı ayında bir gece rüyâda karşıma bir zât çıkıp dedi ki: �Yâ
Âmine! Bil ki, sen âlemlerin hayrına hamilesin. Doğurunca ismini Muhammed koy ve
halini hiç kimseye açma!�

"Derken doğum zamanı gelmişti. Kayınbabam Abdülmuttalib Kâbe�yi tavafa gitmişti.
Evdeydim. Birden kulağıma müthiş bir ses geldi. Korkudan eriyecek gibi oldum.
Bir de ne göreyim? Bir beyaz kuş peydahlanıp yanıma geldi ve kanadıyla arkamı
sıvadı. O andan itibaren bende korku, kaygı adına hiçbir şey kalmadı.

"Yanıma bir göz attım. Bana bir ak kâse içinde şerbet sunuyorlar. Kâseyi dikip
içer içmez, beni bir nur [denizi] sardı.

"Ve Muhammed dünyaya geldi..."

Aziz anne doğum sonrasını ise şöyle anlatır:

"Gördüm ki, doğuda bir bayrak, batıda bir bayrak ve Kâbe�nin üstünde bir bayrak.
Doğum tamamlanmıştı. Yavruya baktım. Secdede, parmağını da göğe kaldırmış. Hemen
bir ak bulut inip yavruyu kundakladı ve kapladı. Bir ses işittim: �Doğuları ve
batıları dolaştırın, deryaları gezdirin, tâ ki mahlûklar Muhammed�i ismiyle,
sıfatıyla, sûretiyle tanısınlar.�

"Biraz sonra bulut gözden kaybolup gitti."1

Aynı gece Hz. Âmine bir nur görmüş ve bu nurun aydınlığında Şam�ın saray ve
köşklerini seyretmiştir.2

Şifâ ve Fâtıma Hûtun�un müşâhedeleri

Kâinatın Efendisi dünyaya teşrif buyurdukları sırada, aziz annesinin yanında
Abdurrahman bin Avf�ın annesi Şifâ Hâtun ile Osman bin Ebu�l-Âs�ın annesi Fâtıma
Hâtun da vardı.

Ebelik vazifesinde bulunan Şifâ Hâtun o andaki müşâhedesini şöyle anlatır:

"Allah�ın Resûlü doğdukları zaman ben oradaydım. Hemen yetiştim. Kulağıma bir
ses geldi: �Allah�ın rahmeti Onun üzerine olsun.� Maşrık ile mağrib arası nurla
doldu. Hattâ Rûm diyarının bazı saraylarını gördüm. Sonra Allah Resûlünü
kucağıma alıp emzirmeye başladım. Üzerime öyle bir hâl geldi ki, vücudum
titremeye başladı ve gözlerim karardı. Yavrucağı gözden kaybettim. Bir ses,
�Nereye gitti?� diye sordu. "Doğuya götürdüler� diye cevap verildi.

"Bu sözler hiç zihnimden çıkmadı: O zamana kadar ki, Allah Resûlü
peygamberliğini ilân eder etmez hemen koştum ve ilk Müslümanlarla beraber îmân
dâiresine girdim."3

Fâtıma Hâtun ise, hâtırasında o mes�ud gecede doğuma sahne olan evin nurla
dolduğunu ve gökteki yıldızların âdetâ üzerlerine salkım salkım dökülecekmiş
gibi sarktıklarını anlatmıştır.1

Peygamber Efendimizin bir başka hususiyeti, dünyaya sünnetli ve göbeği kesilmiş
olarak gelmiş olmasıydı.2 Sırtında, iki kürek kemiği arasında, tam kalbinin
hizasında Nebîlik mührü "Hâtem-i Nübüvvet" bulunuyordu. Üzerleri tüylü, kabarık,
kırmızımtırak inci gibi benlerin bir araya gelmesinden meydana gelmiş ve keklik
yumurtası büyüklüğündeydi. Bu mühür, Resûl-i Ekrem Efendimizin beklenen son
peygamber olduğunun bir alâmeti idi.

Ashabdan Sâib bin Yezid, Resûl-i Ekrem Efendimizin "Nübüvvet Mührü" ile ilgili
olarak şöyle der:

"Çocukluğumda, teyzem beni Nebiyy-i Ekremin (a.s.m.) yanına götürüp, �Yâ
Resûlallah, şu yeğenimin ayağında ıztırabı var� dedi.

"Resûlullah eliyle başımı sığayıp, bana bereket duâ etti. Sonra abdest aldı.
Abdest suyundan içtim. Sonra arkasında durdum ve iki omuzu arasında çadırın koca
düğmeleri [yahut keklik yumurtası] gibi olan Hatem-i Nübüvveti gördüm."3

Hazret-i Ali de (r.a.) Resûl-i Ekremi tarif ve tavsif ederken, "İki küreği arası
enli, kendisinin peygamberlerin sonuncusu olduğu kürekleri arasındaki
Peygamberlik Hâteminden belliydi" der.

Abdülmuttalib�e verilen müjde

Kâinatın Efendisi Peygamberimiz dünyaya geldiği sırada dedesi Abdülmuttalib,
Kâbe civarında Kureyş�in ileri gelenlerinden birkaçı ile oturmuş sohbet
ediyordu. Kendisine haber verildi. Son derece sevinen Abdülmuttalib, bir anda
kendisini nurtopu torununun yanında buldu. Kucakladı, öptü, kokladı... Sonra da
oğlu Ebu Tâlib�e teslim ederek, "Bu çocuk sana emanetimdir. Bu oğlumun şânı,
şerefi yüce olacaktır" diye konuştu.

Abdülmuttalib, bu mes�ud hâdisenin hatırı için Kâinatın Efendisinin doğumunun
yedinci günü develer, davarlar kestirerek Mekke halkına üç öğün ziyafet çekti.
Ayrıca şehrin her mahallesinde develer kurban ederek insan ve hayvanların
istifâdesine bıraktı.

Nur çocuğa isim verildi: Muhammed (a.s.m.)

Umumi ziyafetten sonra nurtopu Efendimize ne ad koyduğunu dedesinden sordular.
Şu cevabı verdi:

"Muhammed."

"Neden atalarından birinin ismini takmadın da bu ismi verdin?" dediler. Cevabı
şu oldu:

"Allah�ın ve insanların onu övmelerini istediğim için."

Gerçekten, Kâinatın Efendisi Peygamberimiz Allah�ın, insanların ve meleklerin
senâsına eşsiz bir surette mazhar olmuş dünya üzerinde tek şahsiyettir. Çünkü, o
bu övgüye, bu alâka ve sevgiye ve bu hürmete lâyıktı. Bu medhi, bu muhabbeti
eşsiz îmânı, ihlâs ve samimiyeti ve en güzel, en üstün ahlâkıyla hak etmişti.
Bunun içindir ki, onun medih makamına erişecek hiçbir fânî olmamış ve olamaz.

* * *
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.salyazili.tr.gg
 
PEYGAMMER EFENDİMİZİN HAYATI 1. CİLT
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: İSLAM KONULARI :: DİNİ BİLGİLER-
Buraya geçin: